Geçmişe Mektuplar 1

Ben Öğretmen oldum Büyükanne,

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Ulu Önderimiz Atatürk ile yakından çalışmış öğretmen büyükannem Fitnat Hanım’ı büyük bir sevgi ve saygıyla anıyorum. Bugün ona ve onun gibi bizlere yol göstermiş Cumhuriyet öğretmenlerine ithafen geçmişe bir mektup yazmak istedim…

Çok değerli Büyükanneciğim,

Size o kadar çok anlatmak istediğim şey var ki. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ama öncelikle şunu söylemek istiyorum. Ben büyüdüm hem de çok büyüdüm ve öğretmen oldum. Şu ana kadar bir çok öğrencim oldu, bir çok öğretmenle çalıştım, eğitimin farklı alanlarında kendimi geliştirerek farklı etkiler yaratmaya gayret gösterdim. Halen de bu şevkim yapmak istediklerimle günden güne daha da artıyor.  Tüm bunları yaparken en büyük ilham kaynağımın siz olduğunuzu belirtmek istiyorum.

Bu sene mesleğimde 33. yılımı tamamlıyorum.  Bu süre içerisinde öğretmenliğin sadece bilgi aktarmaktan daha fazlası olduğunu; tıpkı sizin yaptığınız gibi hayatları şekillendirmek olduğunu çok iyi öğrendim. Yıllar geçtikçe, hiç hayal etmediğim şekillerde büyüdüm. Sabır ve empatinin en az ders planı kadar önemli olduğunu gördüm. Her öğrencinin kendine özgü bir hikâyesi olduğunu ve öğretmenler olarak bizim işimizin dinlemek, rehberlik etmek ve ilham vermek olduğunu keşfettim.

Büyükanneciğim dünyada her şey çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Artık dünyamız o zamanlar sizlerin yaşadığı dünya gibi değil. Bizim dünyamız çok bilinmezliklerle dolu. Ama bu durum bile bizlere çok şeyler öğretti, öğretiyor. Teknoloji, eğitimi hayal edemeyeceğiniz şekillerde dönüştürdü. Tepegözlerden yapay zeka destekli araçlara kadar, bu değişiklikleri her zaman öğrencilerimin öğrenme deneyimlerini iyileştirme, öğretmen arkadaşlarıma yansıtma hedefiyle kucakladım. Ne var ki bu yeniliklerin ortasında dahi başarının öğrencilerle doğru bağlantı kurmak, onları anlamak ve öğrenme sevgisini teşvik etmek ile ilgili olduğunu bir kez daha hatırladım.

Sınıfta geçirdiğim her gün, bana aşıladığınız değerleri somutlaştırmaya çalıştım. Etkili bir öğretmen olmanın sürekli gelişmekle ilgili olduğunu öğrendim; asla yerinde saymamak ve ilham vermek için her zaman yeni yollar aramak. Ne kadar çok öğrenirsem öğrencilerimin de ihtiyaçlarına o kadar iyi cevap verebileceğimi bilerek kendimi mesleki gelişime adadım.

Yolculuğuma dönüp baktığımda, o hevesli genç öğretmenden şimdi halen mesleğine tutkuyla bağlı deneyimli bir eğitimci olana kadar ne çok yol kat ettiğimi görüyorum. Sizlerin mirası benim yol göstericim oldu ve umarım açtığınız yolu küçük bir şekilde de olsa onurlandırmışımdır.

Sevgi, saygı ve minnetle,

Beril Ayman Yücel

Torununuz

Bu fotoğraf, sevgili büyükannem ve sevgili dedeciğim (ayakta öğrencilerin arasında) aynı karede olduğu için çok değerli benim için.